top of page

Kendine Ait Bir Oda

Güncelleme tarihi: 22 May 2020

Kadınlığından gocunmadan ya da kadın olma konforuna kapılmadan sadece “kendi” olabilen ve kendi yaşamını inşa edebilme cesareti gösteren tüm kadınlara selam olsun. Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun..



Dönüş yolunda, uçaktayız. Sevdiklerimle birlikte muhteşem bi kayak kaçamağından dönüyoruz. Pırıl pırıl bir havada, bol kar üstünde, dostlarımızla güle oynaya geçen üç harika gün.. Bol bol oksijen almışım, zihnimi parlatacak güzellikte bir kitabı taze bitirmişim. Elimde ise bi Virginia Woolf klasiği: “Kendine Ait Bir Oda


Yıllardır, hayranı olduğum kadın yazarların çoğunun hayranı olduğu bu kadın yazarı merak ediyordum. Tanışmak bugüne nasipmiş demek. Tam da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün ertesinde, iliklerimize kadar acıklı kadın hikayelerine boğulmuşken..


Birazdan uçakta ayağa kalkıp “kadınız, haklıyız” diye sloganlar atmaya başlayacağım:) Bu feminist damarımıza bir kere basılmaya görsün; hemen dikenlerimizi çıkarıp -artık- iç güdüsel olarak tepki vermeye başlıyoruz. Yılların itilmişliği, hor görülmüşlüğü, dışlanmışlığı, dikkate alınmamışlığı var üzerimizde; kolay mı birkaç on yılda normalleşmek?:)


Bunların hepsi bir X kromozomu yüzünden ve çok ilginçtir ama yeryüzünde var olan tüm cinslerin bir de X kromozomlu versiyonu yani “dişisi” var:)


Hal böyle iken; evrende en çok tartışılan hayvan olduğumuzun farkında mısınız diyor Woolf? Gerçekten de balinaların, yarasaların, koyun sürülerinin ya da balıkçılların ve tabii ki insan”oğlu” nun ne yapması ne yapmaması; nasıl davranması, ne yemesi, nerde durması ya da nasıl yürümesi ve hatta uyuması gerektiği ile ilgili bir tartışma olduğunu hatırlamıyorum ben hiç. Ama kadınlar için bolcası var.


İşin enteresanı tartışanlar da bizzat erkekler. Kadınlar hakkındaki kitapların çoğu erkeklere ait diyor yazar ( yaşadığı dönemi dikkate almalıyız); oysa ki kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmıyorlar( bu boşluğu doldurmaya niyetliyim, bi 5-10 yıl içinde geliyor, hazır olun!).


Bu aşamada kadın hakları, nasıl görmezden gelindiğimiz, iş hayatında kadının rolü gibi beylik konulara girmeyeceğim. Ama bir kadın olarak kendi kazandığım para ile, kendi ailem ve sevdiklerimle tercih ettiğim bir seyahati gerçekleştirme -lüksüne- sahip bir kadın olarak dönüş yolunda bu satırları okurken evet kendimle gurur duyuyorum. Evet, “sadece kadın” olmamın avantaj ya da dezavantajını yaşamadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Evet, başarının sadece ve sadece çok çalışmakla; özgün, yaratıcı ve yapıcı bir kişilikle mümkün olduğunu biliyorum.


Kadınlığından gocunmadan ya da kadın olma konforuna kapılmadan sadece “kendi” olabilen ve kendi yaşamını inşa edebilme cesareti gösteren tüm kadınlara selam olsun.



Bu yazı 17 Mart 2019'da kaleme alınmıştır.


236 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page